01-20: Sorular ve Cevaplar
1-Allah’a yakınlaşmak ne demektir?
Bir insanın Allah’a yakınlaşması, Allah’a olan sevgisinin, bağlılığının, Allah korkusunun, imanının ve inancının artması demektir. Hiçbir insan için Allah’a yakınlaşmanın bir sınırı yoktur. İnsanlar ahirette Allah’a olan yakınlıkları ölçüsünde karşılık alacaklar ve yine bu ölçüde sonsuz bir cennet hayatına kavuşacaklardır. Bu nedenle her insanın dünyadaki asıl yaşayış amacı Allah’ın bildirdiği şekilde bu konuda samimi bir gayret sarf etmek olmalıdır. Kuran’da müminlerin bu konuda gösterdikleri çabaya şöyle dikkat çekilmiştir:Bedevilerden öyleleri de vardır ki, onlar Allah’a ve ahiret gününe iman eder ve infak ettiğini Allah Katında bir yakınlaşmaya ve elçinin dua ve bağışlama dileklerine (bir yol) sayar. Haberiniz olsun, bu gerçekten onlar için bir yakınlaşmadır. Allah da onları Kendi rahmetine sokacaktır. Şüphesiz Allah, bağışlayandır, esirgeyendir. (Tevbe Suresi, 99)
Böyle bir çaba sonucunda Allah’a yakınlaşan bir insanın Allah’a olan sevgisi ve bağlılığı daha da şiddetlenir, kalbinde Rabbimiz’e karşı daha büyük bir coşku hisseder, Allah’ın razı olmayacağı bir tavır içerisine girmekten çok daha fazla korkar ve bu ölçüde de Allah’tan sakınır. Din ahlakına karşı bağlılığı, şevki ve dine hizmet etme isteği kuvvetlenir. Allah’a olan yakınlığın gücü arttıkça tüm bu sayılan özellikler de sürekli olarak artmaya devam eder.
2 -Bir müminin Allah’a yakınlıkta hedefi ne olmalıdır?
Allah ”Ey iman edenler, Allah’tan korkup-sakının ve (sizi) O’na (yaklaştıracak) vesile arayın; O’nun yolunda cehd edin (çaba harcayın), umulur ki kurtuluşa erersiniz.” (Maide Suresi, 35) ayetiyle insanları Kendisine yakınlaşmak için yollar aramaya çağırmıştır. Bu nedenle bir müminin yaşamının en büyük hedefi Allah’ın bu çağrısı doğrultusunda çaba harcamak ve gelmiş geçmiş tüm insanlar arasında Allah’a en yakın kul olmaya çalışmaktır. Bu konuda müminlerin kendilerine örnek aldıkları kimseler ise peygamberlerdir. Peygamberlerin Allah’a olan yakınlıkları, onların Allah’tan çok korkan ve Allah’ı çok seven, takva sahibi, güzel ahlaklı ve samimi insanlar olmaları nedeniyledir.Kuran’da “Böylece onu bağışladık. Şüphesiz onun Bizim Katımızda gerçekten bir yakınlığı ve varılacak güzel bir yeri vardır.” (Sad Suresi, 25) ayetiyle Hz. Davud’un Allah’a olan yakınlığı tüm müminlere örnek verilmiştir. Kendisine peygamber ahlakını ve samimiyetini örnek alan her kişi, aynı şekilde Allah’tan korkup sakınarak, Kuran’ın hükümlerini titizlikle yerine getirerek ve hayatını Allah’ın rızasını kazanmaya adayarak peygamberlerin Allah’a olan yakınlıklarını elde etmeyi umabilir. Ancak burada önemli bir nokta daha vardır: Bir insanın Allah’a yakınlık konusunda gelişme gösterebilmesi yalnızca samimi bir istekle birkaç saniye içinde olabilir. Çünkü Allah insanlara çok yakındır ve kullarının dualarına icabet edendir. Bu yüzden bir insanın Allah ile yakınlaşması yalnızca samimi ve kesin bir